Yüz ve Boyun Germe Ameliyatları (Face – Neck Lift)
Stres, yer çekimi, sigara, alkol, güneşin olumsuz etkileri yaş ilerledikçe insanın yüzünde ortaya çıkmaya başlar. Yaşlanmaya dair ilk belirtiler 30’lu yaşlarda yavaş yavaş görünmeye başlar, 50 li yaşlarda ise yerleşik bir hale gelir. Yaşlanmanın etkileri, yüzü oluşturan tüm dokularda ortaya çıkar. Yüz kemikleri incelir, zayıflar, hacimleri azalır. Kaslar gevşer, zayıflar ve yer çekiminin etkisine yenilerek sarkmaya başlar. Yağ dokusu incelir, zayıflar ve azalır. Yağ dokusunun zayıflaması ile deri buruşur, bollaşır, elastikiyetini yitirir ve tüm yumuşak dokular ile birlikte sarkmaya başlar. Bu mekanizma yüzdeki statik çizgileri ortaya çıkarır. Diğer taraftan mimik kasları da yıllarca çalıştığı için üzerini örten deri üzerindeki kıvrımlarının belirginleşmesini sağlar, böylece dinamik çizgiler de ortaya çıkar. Yüz, göz çevresi ve alın çizgilerinin belirginleştiği, yanak, kaş, çene altı, boynun gevşeyip sarktığı, göz kapaklarındaki yağ torbacıklarının belirginleştiği bir duruma gelir. Sonuçta daha yorgun, yaşlı, çökmüş bir görünüm alır.
Yüz germe estetiği facelift-rhytidectomy, ilerleyen yaşın bu tür etkilerini hisseden sağlıklı olan her kişiye uygulanabilir. Yüz germe estetiği yüz ve boyun derisindeki sarkıkları ortadan kaldırmak için yapılan estetik girişimlerdir. Bu girişimle birlikte burun, göz kapakları, alın germe, kaş kaldırma ve lazer ile cilt soyma gibi diğer estetik girişimler yapılabilir. Ayrıca beraberinde dolgu maddelerinin enjeksiyonu veya peeling uygulayarak ince kırışıklıklar da giderilebilir. Bu estetik girişimlerle hastanın daha güzel, canlı ve genç görünmesi amaçlanır.
Ameliyat hastane koşullarında yapılır. Genellikle genel anestezi ile yapılan bu ameliyat çoğu zaman sedasyon desteği ile lokal anestezi altında da yapılabilir. Ortalama 3-5 saat süren bu ameliyattan sonra aynı gün eve çıkmak mümkündür. Yapılacak kombine ameliyatlar ameliyat süresini uzatıp, hastanede bir gün kalmayı gerektirebilir. Yüz germe ameliyatının izi mutlaka kalır, ancak belirgin bir iz değildir ve şakak bölgesinde saçlı deri içinde, kulak önü ve arkasında gizlenecek şekilde yapılır. Çene altı bölgesindeki yağların alınması için karşıdan görünmeyecek şekilde 3-5 mm boyunda iz kalır. Ek olarak ameliyat yapılırsa, yapılan ameliyata göre ek iz kalır. Bu izlerin gizlenecek ve belirgin olmayacak şekilde olması beklenen bir sonuçtur.
Ameliyat sonrası genelde komplikasyon azdır; yüzde şişlik, morluk, uyuşukluk ve gerginlik hissi olabilir. Bazen yüz sinirleri anesteziden etkilenebilir, bu hastalarda yüzde hafif asimetriler görülebilir, ancak geçicidir. Gözler, burun ve ağız açık kalacak şekilde pansuman yapılıp, sarılır. İçeride birikimleri engellemek için, dren denen lastik borular konulabilir ve en geç 2 gün içinde alınır. Pansuman değişimleri ile takip edilip, 2-3. günlerde pansuman açılınca saçlar yıkanabilir. Dikişler ortalama 5-7.günlerde alınır.
Genellikle ikincil ameliyata ihtiyaç olmamasına karşın seyrek olarak ikinci bir düzeltme gerektirebilir. Bir hafta sonra hasta sosyal hayatına dönebilir ve makyaj yapabilir. İki ay boynuca ağır egzersizler ve güneş ışığından kaçınma ve dış darbelerden korunma tavsiye edilir. Erkeklerde ameliyat sonrası kulak arkası ile saçlı deri arasındaki mesafe azalır, bu da daha dikkatli traş olmalarını gerektirir. Gerekirse, bu alana epilasyon yapılabilir. Erkek hastalara ameliyat sonrası 2-3 hafta sakal traşı olmamaları önerilir.